Çağımızın hastalığı olarak tanımlanan Obezite (Şişmanlık) çağımızın getirdiği sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve toplumsal yaşam şekline bağlı olarak gençler hatta çocuk yaş grubunda da dünyada ve ülkemizde her geçen gün artmaktadır.
Çocukluk yaşlarında başlayan Obezite ilerleyen yaşlarda pek çok hastalığa yol açtığı gibi bu yaşlarda da ciddi fiziksel, sosyal ve psikolojik sorunlara neden olmaktadır. Yapılan çalışmalar 200’den fazla hastalığın doğrudan nedeni ya da hastalığın tetikleyicisi olduğu gösterilmiştir. Birkaç örnek vermek gerekirse; Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kanser, depresyon, kısırlık…Bu nedenlerle Obezite vakit kaybetmeden ciddi ele alınması gereken bir sağlık sorunudur.
İçindekiler
- Obezite Önlenebilir Bir Durum mu, Nasıl Önlenir?
- Şişmanlık (Obezite) Düzeltilebilir Bir Hastalık mıdır?
- Çocuklarda Obezite Nedir, Hangi Sıklıkla Görülür?
- Şişman Çocuk Sağlıklı Çocuk mudur?
- Çocuklardaki Kilo Fazlalığı Ne Zaman Ciddiye Alınıp Tedavi Edilmelidir?
- Çocuklarda Obezite İçin Risk Faktörleri Var mı, Varsa Nelerdir?
- Obezite Genetik ya da Ailesel midir?
- Obezitenin Klinik Belirtileri Nelerdir?
- Çocuklarda Obezite Tanısı Nasıl Konur?
- Çocukta Obezite Varlığı Çocukluk Yaşlarında ve İleriki Yaşamda Hangi Hastalıklara Neden Olabilir?
- Çocukları Obeziteden Korumak İçin Neler Yapılabilir?
- Çocuklarda Obezite Tedavisi Nasıl Yapılır?
- Hangi Obez Bireylerde Tedavi Daha Başarılı Olur?
- Besin Öğelerinin İçeriğinde Dikkat Edilmesi Gereken Parametlerler Nelerdir?
- Şişman Çocuklarda Cerrahi Uygulanabilir mi?
- Kilo Verdirici İlaçlar Var mı?
- Çocukluk Çağı Obezitesi Konusunda Anne ve Babalar Nelere Dikkat Etmelidir?
- Ailelerin Çocuklarının Obez Olmaması İçin Yapabilecekleri Şeyler Nelerdir?
- Çocukların Kilo Vermesi Neleri Değiştirir?
- Obezite Kanser Yapar mı?
- Çocuklarda Obezite Ölümcül müdür?
- Obezite Psikolojik Sorunlara Neden Olur mu?
- Aşırı-Kontrolsüz İnternet Kullanımı Çocuklarda Obeziteye Neden Olur mu?
Menfaat amacı gütmeyen bir kuruluş olan World Obesity’nin tahminlerine göre 2035 yılında çocukların yaklaşık 2/5’i obez yani hasta olacaktır. Çocukluk çağı şişman bireylerin ileride yaklaşık %30’unun şişman yetişkinler olacağı rapor edilmektedir. Şişman çocukların çoğunluğunda şişmanlığa neden olabilecek tıbbi bir neden bulunmamaktadır. Çocuklarda görülen obezitenin nedeni beslenme hatası ve yetersiz aktivitedir, bu tür obezite eksojen (Basit) obezite olarak adlandırılır. Çocuklardaki obezitenin %90’ı bu grupta yer alır. En belirgin özellikleri yorgunluk, nefes almada güçlük, hareket azlığı ve bacaklarda ağrı yakınmalarıdır.
Obezite, vücutta sağlığı etkileyecek ölçüde yağ miktarının artması ve kilo alımıdır. Şehirleşmenin sonucu olarak değişen yaşam tarzı, artmış kalori alımı ve azalan fiziksel aktivite, çocukluk çağı obezitesinin temel nedenleridir. Uzun süre televizyon izlemek veya bilgisayar başında uzun saatler geçirmek ve bu sürede yüksek kalorili yiyeceklerin tüketilmesi obeziteyi daha da artırmaktadır.
Obezite sıklığı, dört saatten daha fazla televizyon izleyen veya bilgisayar başında zaman geçiren çocuklarda, bir ya da bir saatten daha az televizyon izleyen çocuklara göre daha yüksek olarak saptanmıştır.
Obezite ve psikolojik etmenler arasında bir ilişki olduğu kabul edilmektedir. Anne-baba-çocuk arasındaki olumsuz ilişkiler, çocuğun ruhsal yapısını etkileyip daha fazla yemeye neden olabilir.
Yağ hücre sayısının artışı şeklinde oluşan obeziteye hiperplazik (hiper sellüler) obezite denir ki çocuklarda görülen obezite bu gruba girer. Bunun anlamı bu yaşta oluşan obezitenin ömür boyu devam edebileceği anlamına gelir, zamanında tedavi edilmez ise ilerde tedavisi daha zor olmaktadır.
Obezite Önlenebilir Bir Durum mu, Nasıl Önlenir?
Fazla kilolardan kurtulmak ve kilo kontrolü için mutlaka uzman yardımı alınmalı ve uygun bir tedavi planı belirlenmeli. Fiziksel aktivite düzeyi artırılmalı, günlük yürüyüş ve egzersizler alışkanlık haline getirilmeli. Sadece diyet tedavi için yeterli olmaz hatta büyüme ve gelişmekte olan çocuklarda yetersiz beslenmenin getirdiği sorunlarla karşılaşılabilir. Obezite ile mücadele için diğer yöntemler şöyledir:
- Raf ömrü uzun, kalorili, hazır gıdalardan uzak durulmalı
- Doğal olmayan şeker tüketilmemeli ve günlük tuz alınımına dikkat edilmeli
- Sağlıklı pişirme tekniklerini tercih edilmeli
- Gün içerisinde vücudun ihtiyacı kadar su içilmeli
- Yemek yeme alışkanlığını değiştirilmeli ve yemekler yavaş yenilmeli
- Yağ tüketimi konusunda dikkatli olunmalı, doymuş yağlar mümkün olduğu kadar az alınmalı
- Besin çeşitliliğine dikkat edilmeli, her besin grubundan dengeli bir şekilde beslenilmeli
- Sebze ve meyveler mevsiminde yenilmeli
- Düzenli aktivite yapılmalı yani aktif bir hayat yanmalı
- Aile ve sosyal çevre düzenli beslenme ve aktif bir hayat yaşayacak şekilde seçilmeli
Şişmanlık (Obezite) Düzeltilebilir Bir Hastalık mıdır?
Evet iyileştirilebilir bir hastalıktır. Fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme ve davranış değişiklikleri kilo vermeye yardımcı olarak obezite tedavisinde kullanılır. Bazı durumlarda ise obeziteye karşı geliştirilen cerrahi yöntemlerden yararlanılabilir.
Çocuklarda Obezite Nedir, Hangi Sıklıkla Görülür?
Basit Obezitede asıl neden vücuda harcanandan fazla enerji alınmasıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar obezitenin özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde obezite oranının çocuklarda her geçen gün arttığını göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde her 3 çocuktan birinin obez olduğu bildirilmektedir. Ülkemizde ise yapılan çalışmalar her 4 çocuktan birinin obez olduğunu göstermektedir.
Şişman Çocuk Sağlıklı Çocuk mudur?
Basit şişmanlık kişinin aldığı ve harcadığı enerji dengesinin bozulması nedeniyle karşımıza çıkar. Bu çocukların beslenme öykülerinde çok miktarda şeker ve şekerli gıda/içecek, yağlı ya da hazır gıda tüketimi vardır. Bazen de porsiyonların büyük olması ya da besin öğelerinin uygun oranlarda alınmaması bu duruma yol açar. Ergenlik öncesi dönemde yaşıtlarına göre uzundurlar ancak ergenliğin erken başlaması ve büyümenin erken sonlanması nedeni ile erişkin boyları olumsuz etkilenebilir. Özellikle de aile bireylerinin ya da bakımı üstlenen kişilerin “Çocuktur, yesin, vücut zamanla kiloyu atar, hatta tombiş bak ne sevimli çocuk” gibi yaklaşımları şişmanlığın gelişimi ve ağırlaşmasında rol oynamaktadır.
Çocuklardaki Kilo Fazlalığı Ne Zaman Ciddiye Alınıp Tedavi Edilmelidir?
İki yaşın üstündeki çocuklarda hızlı kilo artışı ve fazla kilo sınırlarına ulaşıldığı durumlarda erken tedavi çok önemlidir. Obezite gelişmesi için beklemek tedavi sürecinin uzun ve zorlu geçmesine neden olacaktır. Altı yaşın üstündeki çocuklarda ise obezite geliştiği veya kiloda hızlı artış saptandığı durumlarda zaman kaybedilmeden nedenleri araştırılmalı, gerekli beslenme ve aktivite değişiklikleri yapılarak erken çözüm aranmalıdır.
Çocuklarda Obezite İçin Risk Faktörleri Var mı, Varsa Nelerdir?
Evet var, başlıca nedenler;
- Düşük doğum ağırlığı
- Biberonla beslenmeye erken geçilmesi (anne sütünden erken ayrılma)
- Anneye ait faktörler (Sigara, şeker hastalığı, gebelikte fazla kilo alımı, yüksek VKİ)
- 3 ay ve 2 yaş aralığında fazla hızlı gelişen çocuklar
- Akrabalar arasında şişman bireylerin olması, çocuk yaşta görülen şişmanlık hastalığı için risk faktörleridir.
Çocuklarda obeziteye neden olacak diğer risk faktörlerine gelince 2 başlık altında değerlendirilebilir;
- Tıbbi Nedenler; Çocuklarda obez bireylerin yaklaşık %10'unu oluşturur.
- Genetik nedenler
- Beyin Tümörleri
- Beyin ve Böbrekten Salgılanan bazı hormonlar
- Tiroid bozukluklukları
- Kullanılan Bazı İlaçlar (Steroid, bazı anti depresanlar)
- Tıbbi Olmayan nedenler; Çocuklarda obez bireylerin yaklaşık %90’ını oluşturur.
- Beslenme alışkanlıkları
- Fiziksel aktivite azlığı
- Psiklojik sorunlar
- Bireysel, Ailesel ve sosyal yaşam alışkanlıkları
- Erişebilirlik ve Reklamalar
- Duygusal destek arayışı
- Uyku düzensizliği
- Sosyo-Ekonomik faktörler
- Çevresel faktörler
Obezite Genetik ya da Ailesel midir?
Obezitede Genetik faktörlerin etkili olduğu bilimsel olarak gösterilmiştir. Ayrıca Anne-babadan birinde obezite varlığı çocukta şişmanlık gelişme riskini 2-3 kat, ikisinde birden varsa bu riski 15 kat artırdığıda gösterilmiştir. Burada esas etken çocukların ailenin beslenme ve yaşam tarzını örnek aldıkları unutulmamalıdır.
Obezitenin Klinik Belirtileri Nelerdir?
Obezitenin ilk ve en belirgin belirtisi vücuttaki yağlanma oranının artmasıdır. Obezitenin gelişmesiyle beraber görülen belirtiler şöyle sıralanır:
- Bel çevresinde yağ birikmesi
- Uyku Apnesi, horlama ve uyumada güçlük
- Sürekli ve aşırı terleme
- Nefes Darlığı
- Fiziksel aktivitede güçlük
- Devamlı Haksizlik ve yorgun hissetme
- Döküntü, sivilce ve enfeksiyon gibi cilt sorunları
- Eklem ve sırt ağrıları
- Aşırı kiloya bağlı bacak ağrıları
- Depresyon ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlar
- Sıcağa karşı tahammülsüzlük
Çocuklarda Obezite Tanısı Nasıl Konur?
Erişkin ve genç erişkinlerde (büyük çocuklarda) Obezite tanısı Vücut Kitle İndeksi (VKİ) hesaplanarak konur. Çocuklarda ise obezite tanısında sıklıkla boy ve vücut ağırlığı değerleri kullanılmaktadır. Büyük çocuklarda ise vücut ağırlığı, boyun metre cinsinden karesine bölünerek vücut kitle indeksleri hesaplanır ancak erişkindekinden farklı olarak sabit bir değere göre karar verilmez. Yaş ve cinsiyete göre oluşturulmuş eğrilerde vücut kitle indeksi yüzde değerleri %85 ile %95 arasına denk gelen çocuklar fazla tartılı, %95 ve üzerinde olanlar ise şişman olarak kabul edilir. Ancak vücut yağ oranının belirlenmesinde farklı başka yöntemlerin olduğu da unutulmamalıdır.
Çocukta Obezite Varlığı Çocukluk Yaşlarında ve İleriki Yaşamda Hangi Hastalıklara Neden Olabilir?
Şişman çocuklar, iri ve erken gelişen çocuklardır. Ergenlikten önce boyları ve kemik olgunlaşma düzeyleri yaşıtlarına göre ileridedir. Bu nedenle ergenlik belirtileri erken yaşta ortaya çıkar, büyüme de erken yaşta tamamlanır. Ayrıca;
- Şişman çocuklarda yürüme gecikir.
- Ekstremitelerin (kol-bacak) alt bölümlerinde yağ toplanması fazladır.
- Düztabanlık, bacaklarda eğrilik gibi ortopedik sorunlar sıklıkla izlenir.
- Deri kıvrımlarında ve bacak aralarında sürtünme sonucu pişikler görülür.
- Şişman erkek çocuklarda meme bölgesinde yağ toplanması (jineko masti) görülür.
- Karın ve kalçalarda yağ fazlalığı nedeni ile deri çatlamaları (strialar) gözlenir.
- Deri altı yağ dokusunun artışı ile deri enfeksiyonları gelişebilir.
- Soluk alıp vermede güçlük, şişman çocukların önemli solunum yolu rahatsızlıklarındandır.
- Şişmanlık, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkların çocukluk yaşlarında ortaya çıkmasına neden olur.
- Kan yağları, kolesterol düzeyleri artar.
- Şişmanlık, dengesiz beslenme sonucu geliştiğinden gerekli besin öğelerinin tüketilmemesi sonucunda bağışıklık sisteminin gelişimi ve etkinliği de azalır. Bu nedenle şişmanlık çeşitli hastalıkların hazırlayıcısı olarak karşımıza çıkmaktadır.
!!! Şişmanlık ne kadar erken başlarsa hastalık riski de o oranda artış göstermektedir.
Çocukları Obeziteden Korumak İçin Neler Yapılabilir?
- Yanlış beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi
- Öğünlerin düzenli olması
- Ara ve ana öğünlerde dengeli besin seçimi
- Şeker ve şeker içeriği yüksek besin tüketiminin azaltılması
- Günlük yağ miktarının ve örüntüsünün düzenlenmesi
- Yeterli sebze ve meyve tüketimi ile günlük posa miktarının düzenlenmesi
- Enerjisi yüksek içeceklerin tercih edilmemesi ancak sıvı tüketiminin arttırılması
- Günlük alınması gereken besinlerin sık öğünlerle (5-6 öğün/gün) verilmesi sağlanmalıdır.
- Gereksinmeye uygun miktarların düzenlenmesinde davranış değişikliği yaratılması, Yaşam biçiminin değiştirilmesi
- Daha aktif bir yaşam tarzının geliştirilmesi
- Günlük yaşamda spor aktivitelerine yer verilmesi
- Reklamların denetlenmesi
- Özellikle çocukların ilgisini çekecek, enerji değeri yüksek, besin de ğeri düşük besin maddelerinin reklamları sınırlanmalı
- Okul kantinlerinde çocuğun sağlığı ve beslenmesine uygun besinlerin satışı sağlanmalıdır (süt, ayran, yoğurt, peynir, sandviç, taze meyve ve meyve suları gibi).
- Her aşamadaki eğitim kurumlarında beslenme servisleri diyetisyen denetiminde olmalıdır.
Çocuklarda Obezite Tedavisi Nasıl Yapılır?
Çocukluk çağı şişmanlığın tedavisi ciddi bir problem olup ekip çalışması gerektirir. Bu ekipte Hekim, Aile, Diyetisyen, fizyoterapist, psikolog temel rol oynamaktadır. Bu ekibe öğretmen ve arkadaş çevresi de katılması tedaviyi kolaylaştırır. Zayıflama isteği olan ve bunun için aileden ve profesyonel ekipten destek almak isteyen çocuklarda tedavi daha başarılı olmaktadır.
Obezitenin öncelikle varsa altta yatan tıbbi hastalıkların ve genetik faktörlerinin araştırılıp tedavi edilmesi gerekir.
Tıbbi bir neden yoksa bireyin beslenme ve yaşam şekli değerlendirilir. Basit obezitenin söz konusu olduğu durumlarda ise tedavinin en önemli bileşeni yaşam tarzı değişiklikleridir.
Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, uyku saatlerinin düzenlenmesi ve ekran (bilgisayar, televizyon, akıllı telefonlar, v) başında geçirilen sürenin azaltılması önerilen yaşam tarzı değişiklikleridir. Tedavide esas yaklaşımın bu olduğu unutulmamalıdır. Yaşam tarzında değişiklik yapılmaz ve yapılan değişiklikler sürdürülmez ise tedavinin başarısız, ya da tedavi sonrası Obezitenin tekrarlama ihtimalinin yüksek olacağı unutulmamalıdır.
Hangi Obez Bireylerde Tedavi Daha Başarılı Olur?
- Gerçekten zayıflama isteği olan çocuklar veya ebeveyni yardım isteyenler
- Şişmanlığa ek olarak başka bir hastalığı olanlar
- Şişmanlığa bağlı komplikasyon ve psikolojik sorunları gelişmiş olanlar
- Diyabet veya kardiyovasküler hastalık gibi aile öyküsü bulunanlar
- Kan basıncı yüksek olanlar çocukluklar
Aktif Tedavi Aşamalarına Gelince;
- Egzersiz Tedavisi
Bu aşamada bir fizyoterapistten destek alınmasının tedavi etkinliğini arttıracağı unutulmamalıdır.
Egzersiz türü olarak genellikle aerobik egzersizler (yürüyüş, koşma, bisiklet, yüzme) ve kas güçlendirme önerilmektedir. Egzersiz enerji tüketimini artırken, bazı çalışmalara göre aynı zamanda iştahı azaltmaktadır. Obeziteye bağlı komplikasyonları ortaya çıkmasını engeller. Sadece beslenme tedavisi ile vücutta yağsız vücut kitlesi de azalırken, egzersiz ile birlikte beslenme düzenlendiğinde yağ kitlesi azalırken vücut protein kitlesi korunmaktadır.
Egzersiz tüm bu etkilerinin yanı sıra psikolojik bir iyileşme de sağlamaktadır. Anksiyete, depresyon, duygu-durum bozukluğu, kendine saygı da azalma ve beden imgesinde bozulma gibi psikolojik sorunları çözmeye katkıda bulunmakta ve diyete uyumu kolaylaştırmaktadır. Çocukluk çağında egzersiz fizyolojisi erişkine göre farklılıklar göstermektedir. Ergenlik döneminde ise çocuğun puberteye girip girmemesi egzersize yönelik fizyolojik özelliklerini belirler.
- Davranış Tedavisi
Tedavinin bu aşamasında psikolog hatta çocuk psikiyatrisi desteğinin tedavinin başarısını arttıracağı unutulmamalıdır.
Tedavinin başarısı için çocuk ya da ergenin motivasyonu önemlidir. Tedavi öncesinde hastanın ve ailesinin hedeflerinin değerlendirilmesi de çok önemlidir. Bazen hedefler gerçek dışı olabilir (kısa sürede aşırı kilo verme gibi). Birçok şişman, kahvaltı veya öğle yemeğini yemeyerek kilo vereceklerine inanırlar. Ancak asıl sorun yavaş kilo verme ve verilen ağırlığın korunmasıdır.
Tedavide aile iş birliği de önemlidir. Özellikle ergenlerle çalışılırken sorumluluğun ve kontrolün hastada olması, çevrenin yalnızca ona destek olan bir rolde kalması önemlidir.
Çocuğun aile yapısı, sosyo-ekonomik ve kültürel durumu, çocuk-ebeveyn-arkadaş ilişkileri, yaşam tarzı, ilgi alanları öğrenilerek gerekli psikolojik tedavi ile çocuğun desteklenmesi, daha etkili ve uzun süreli bir tedaviye olanak sağlar.
- Beslenmenin Düzenlenmesi
Tedavinin bu aşamasında mutlaka bir Diyetisyen desteği ile yapılmalı hatta gerektiğinde çocuk Endokrin uzmanı hekimden destek alınmalıdır.
Beslenme tedavisi ilkeleri şişman çocukta beslenme tedavisinin temel ilkesi çocuğun normal büyüme ve gelişmesi için gereken enerji ve besin öğelerinin sağlanmasıdır. Çocuğun yaşına uygun miktarlarda besin gruplarından sağlanan günlük enerjinin %55-60’ı karbonhidratlardan, %12-15’i proteinlerden ve % 30’u yağlardan sağlanmalıdır. Böylece çocuğun daha önce tüketmiş olduğu fazla enerji, sınırlanmış ve besin tüketimi dengelenmiş olacaktır.
Besin Öğelerinin İçeriğinde Dikkat Edilmesi Gereken Parametlerler Nelerdir?
- Enerji: Çocuğun büyüme ve gelişme döneminde vücut bileşimindeki değişiklikler iyi değerlendirilmeli ve cinsiyet göz önüne alınmalıdır. Günlük enerji gereksinmesi harcanan kadar olduğunda vücut ağırlığı korunmuş olur. Enerji harcaması bileşenleri bazal metabolizma (BMR) veya dinlen me enerjisi (REE), fiziksel aktivite (FA) ve çocuk ve gençler söz konusu olduğunda büyüme ve gelişme (B+G) için harcanan enerjidir. Karbonhidrat: Enerjinin % 55-60’ı karbonhidratlardan gelmelidir. Karbonhidrat miktarının çoğunluğu kompleks türde olmalıdır.
Diyetin posa içeriği de yüksek olmalı. Posa içeriği yüksek olan oligo ve polisakkaritler tokluk hissini oluşturur ve böylece enerji alımı kontrol edilir.
Bunun için sebze-meyve, kuru baklagiller ve tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Düşük enerjili olmasının yanı sıra posalı besinlerin çiğneme süresi uzundur, mide boşalma hızı ise yavaştır. Bunun için daha az besin tüketilmesini sağlarlar. Ayrıca barsak hareketlerini arttırdığı için dışkı hacmini de arttırmaktadır. Posa alımı için önerilen miktar çocuklar için 12-24 g/gün, genç ve yetişkinler için ise 25-35 g/gün olmalıdır.
- Proteinler: Diyet enerjisinin %12-15’i proteinden sağlanmalıdır. Çocuk ve adolesanlarda protein miktarı kadar proteinin kalitesi de önemlidir. Toplam protein miktarının %50’si hayvansal kaynaklı olmalıdır. Hayvansal kaynaklı bu proteinin %70-80’i yağsız süt ve ürünlerinden, %20-30’u ise et, balık ve yumurtadan gelmelidir. Toplam proteinin %50’lik diğer kısmının ise %25’inin ise kuru baklagillerden ve sebze-meyveden gelmesi önerilmektedir.
- Yağlar: Sağlıklı beslenme önerileri çerçevesinde enerjinin %25-30’u yağlardan gelmelidir. Bu miktarın korunması, bireyin diyeti kabul etmesi, yağda eriyen vitaminlerin kullanımı ve protein sentezinde enerjiye katkısı açısından önemlidir. Ayrıca tüketilen yağın tekli ve çoklu doymamış yağ asitlerini içermesi, çocuk ve adolesan dönemindeki hızlı büyüme açısın dan önemlidir.
Şişman Çocuklarda Cerrahi Uygulanabilir mi?
Bu yaklaşımların başarısız olduğu durumlarda da Cerrahi müdahale gündeme gelmelidir. Bu aşamaya gelene kadar birey, Çocuk Endokrinoloji uzmanı, Çocuk Psikiyatristi ve Diyetisyen tarafından yakın değerlendirme, takip ve tedaviye alınmalıdır.
Obezitenin tedavisinde, diyet ve egzersizle başarısız olunduğunda cerrahinin başarılı olma oran oldukça yüksektir. Obezite cerrahisi kişinin sadece estetik görünümünü iyileştirmekle kalmaz yaşam kalitesine de olumlu katkı sağlar. Bu nedenle; kalp ve damar hastalıkları, psikolojik bozukluklar ve uyku apnesi gibi hastalıklara karşı cerrahi ile kalıcı kilo verilmesinin sağlanması çok önemlidir. Obezite cerrahisinde yöntem kişiye özel olarak belirlenir. Hastalar konforlu bir ameliyat sürecinin ardından kısa sürede iş ve sosyal yaşamlarına dönebilme, uygun planlama ile ideal kilolarına kavuşabilmektedir.
Bu konu başka bir makalemizde değerlendirildi oradan ayrıntılı okunabilir.
Kilo Verdirici İlaçlar Var mı?
Erişkin yaş grubunda kullanılan bazı ilaçlar bulunmaktadır. Ancak bu grup ilaçların 16 yaş altı çocuklarda kullanımı önerilmemektedir.
Çocukluk Çağı Obezitesi Konusunda Anne ve Babalar Nelere Dikkat Etmelidir?
Anne babalar sağlıklı beslenmenin temellerini erken yaşta çocuklarına öğretmelidir ve onları düzenli, sağlıklı beslenmeye alıştırmalıdır. Bunu yaparken sadece söylemek yeterli değildir, mutlaka örnek de olunması gerekir. Çocuklar paketli gıdalar yerine sağlıklı atıştırmalıklara yöneltilmelidir. Şekerli ya da katkı maddeli yiyecek ve içecekler ödül olarak gösterilememelidir. Çocuklar karbonhidrat, protein, yağ, lif, vitamin ve mineralleri dengeli bir şekilde alabilecekleri, yaşlarına uygun porsiyonlarla beslenmelidir. Çocukların düzenli egzersiz yapmalarını sağlamak, uykularını düzenlemek, ekran sürelerini olabildiğince azaltmaya çalışmak ve onlarla oynayarak, onları dinleyip sohbet ederek kaliteli, güzel zaman geçirmek çok önemlidir. Çocuklara evle ilgili işlerde sorumluluk verilebilir.
Ailelerin Çocuklarının Obez Olmaması İçin Yapabilecekleri Şeyler Nelerdir?
- Yeterince sebze ve meyve tüketimi sağlanmalı
- Televizyon, video oyunları ve bilgisayar ile geçirilen süreyi sınırlandırmalısınız.
- Düzenli spor ve egzersiz yapması sağlanmalı, bunun için uygun arkadaş ve sosyal çevre oluşturulmalı
- İçinde şeker içeren içecekler yedirmemelisiniz (gazoz, kola, meyve suyu gibi).
- Evinize sağlıksız gıdalar almamalısınız (Şeker, çikolata, cips, bisküvi gibi paketli gıdalar, şekerli içecekler).
- Aile olarak sağlıklı beslenme kurallarına uyup çocuğunuza iyi örnek olmalısınız.
- Çocuğunuzun boy ve vücut ağırlığını düzenli aralıklarla takip ettirmeli ve obezite değerlerine ulaşmadan gerekli önlemlerin alınmasını sağlamalısınız.
- Sağlıklı besinlerin hazırlanması konusunda eğitim almalısınız.
- Çocuğunuzun yeterli uyku uyumasını sağlamalısınız.
- 3-5 yaş arası 10-13 saat uyku
- 5-12 yaş arası 9-12 saat uyku
- 12 yaş üstü 8-10 saat uyku
- Obezite sorununa karşı vakit kaybetmeden uzman yardımı almak gerekmektedir.
- “FAST FOOD YERİNE LİF ORANI YÜKSEK GIDALAR TERCİH EDİLMELİ”
Çocukların Kilo Vermesi Neleri Değiştirir?
Yapılan bilimsel araştırmalarca 5 kilo verilmesi durumunda, şeker hastalığı oluşma olasılığını %50 azaltmaktadır. Dolayısıyla şekere bağlı ölümler de yüzde 40 oranında azalırken; kişilerin ömrü 3-4 yıl uzamaktadır. 10 kilo verilmesi durumunda ise herhangi bir sebepten ölüm olasılığı %20, kansere bağlı ölüm olasılığı % 37, kansere yakalanma olasılığı % 40 azalmaktadır. Kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığının yüzde 15; kişilerin genel hastaneye yatış ihtimali %25 azalmaktadır. 10 kilo verildiğinde yaşam süresi 5-6 sene uzamaktadır.
Ayrıca bireyin yaşam kalitesi ve yaşam arzusu artar.
Obezite Kanser Yapar mı?
Obezite kanser riskinin artmasına neden olabilir. En riskli hastalıklar arasında sayılan obezite kanseri tetikleyerek kişinin sağlığını tehdit edebilir. Özellikle obezite, meme, pankreas, kalın bağırsak, rahim ve özofagus kanserlerine zemin hazırlar.
Çocuklarda Obezite Ölümcül müdür?
Obezite birçok hastalık ve erken ölüm için güçlü risk faktörüdür. Obezite sorunu ile karşı karşıya olan 25 yaşındaki bir erkeğin yaşam beklentisi %22 oranında azalmakta ve yaşam süresinden 12 yıl eksilmektedir.
Obezite Psikolojik Sorunlara Neden Olur mu?
Obezite, fizyolojik sağlığı birçok açıdan tehdit ettiği gibi kişinin ruh sağlığını da olumsuz olarak etkiler. Obezite sıklıkla depresyona ve diğer psikiyatrik bozukluklara yol açabilir. Obezite ile benlik değerinin azalması arasında doğrusal bir ilişki olduğuna dair araştırmalar vardır. Kişisel yetersizlikle başa çıkma isteği, yeme davranışıyla ilgili katı bir tutuma dönüşebilir. Bu açıdan “diyet yapmak ve kilo vermek” gücü ve kontrolü yeniden kazanmaya, kişinin kendisini en azından dış görünüş olarak yeniden tanımlamasına olanak sağlama işlevini görebilir.
Aşırı-Kontrolsüz İnternet Kullanımı Çocuklarda Obeziteye Neden Olur mu?
İletişim ve eğitim başta olmak üzere pek çok alanda yararlı olabilen internet, özellikle çocukluk çağında kontrolsüz olarak kullanıldığında, çocukların ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyerek, kaygı bozuklukları ve obeziteye yol açabilir. İnternet kullanımı için geçirilen uzun saatler, çocuklarda hareketsizlik ile birlikte yeme bozuklukları ve ortopedik sorunları da beraberinde getirebilir. Gittikçe sosyal ortamdan uzaklaşan çocuk, hareketsiz bir şekilde internetin başındayken yeme düzeni de değişebilir. Buna bağlı olarak da hızla kilo almakta ve obezite tehdidi ile karşı karşıya kalır.
*** Burada verilen bilgiler, internet sitesinin içeriği ziyaretçiyi bilgilendirme amacı ile düzenlenmiştir. Hiçbir bilgi ziyaretçiler tarafından tavsiye olarak değerlendirilip hiçbir karar veya eyleme neden olmamalıdır. Konu ile ilgili aileler hastasını mulaka bir çocuk cerrahisi uzmanına muayene ettirmeli, onunla görüşerek birebir bilgisine başvurarak karar vermelidir.